neden olmak

Turkish-English Translation

  1. Verb to bring about
  2. Verb to bring forth
  3. Verb to engender
  4. Verb to cause
  5. Verb to determine
  6. Verb to draw
  7. Verb to effect
  8. Verb to lead to
  9. Verb to make
  10. Verb to move
  11. Verb to occasion
  12. Verb to prompt
  13. Verb to raise
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

aksamasına neden olmak
to delay Verb
ayaklanmaya neden olmak
to excite a riot Verb
beklenmedik şekilde gelip sorunlara neden olmak
to land Verb
bir kavgaya neden olmak
to provoke a controversy Verb
bir şeye neden olmak
to be the cause of sth Verb
bir uçağın kazaya uğramasına neden olmak
to crash an aircraft Verb
birçok protestoya neden olmak
to call forth numerous protests Verb
birilerinin ayrılmasına neden olmak
to split up someone Verb
birinde alerjiye neden olmak
to bring someone out in something Verb
birinin başarısız olmasına neden olmak
to let someone down Verb
birinin bilincini kaybetmesine neden olmak
to render someone unconscious Verb
birinin bir enfeksiyona yakalanmasına neden olmak
to give someone something Verb
birinin birşey kapmasına neden olmak
to give someone something Verb
birinin birşey yapmasına neden olmak
to move someone to do something Verb
birinin birşey yapmasına neden olmak
to cause someone to do something Verb
birinin birşey yapmasına neden olmak
to lead someone to do something Verb
birinin birşey yapmasına neden olmak
to prompt someone to do something Verb
birinin birşey yapmasına neden olmak
to lead to someone doing something Verb
birinin birşeye girmesine neden olmak
to bring someone into something Verb
birinin birşeye katılmasına neden olmak
to bring someone into something Verb
birinin birşeye yakalanmasına neden olmak
to give someone something Verb
birinin birşeyi yaşamasına neden olmak
to give someone something Verb
birinin dilinin tutulmasına neden olmak
to render someone speechless Verb
birinin düşmesine neden olmak
to bring down someone Verb
birinin gecikmesine neden olmak
to delay someone Verb
birinin gözlerinin dolmasına neden olmak
to bring tears to someone's eyes Verb
birinin gülümsemesine neden olmak
to bring a smile to someone's lips Verb
birinin hastalanmasına neden olmak
to strike down someone Verb
birinin hastaneye düşmesine neden olmak
to land someone in hospital Verb
birinin işten ayrılmasına neden olmak
to edge out someone Verb
birinin merak etmesine neden olmak
to keep someone guessing Verb
birinin ölümüne neden olmak
to drive a nail in sb's coffin Verb
birinin sektörden ayrılmasına neden olmak
to edge out someone Verb
birinin sorun yaşamasına neden olmak
to give someone trouble Verb
birinin tebessüm etmesine neden olmak
to bring a smile to someone's lips Verb
birinin yere yuvarlanmasına neden olmak
to bring down someone Verb
birinin yıkımına neden olmak
to bring about sb's ruin Verb
birşeyde hasara neden olmak
to strike at something Verb
birşeye neden olmak
to yield to something Verb
birşeye neden olmak
to bring on something Verb
birşeye neden olmak
to bring about something Verb
birşeyin değer kaybetmesine neden olmak
to send down something Verb
birşeyin değerinin yükselmesine neden olmak
to send up something Verb
birşeyin fırlamasına neden olmak
to send something flying Verb
birşeyin fiyatının yükselmesine neden olmak
to send up something Verb
birşeyin geç kalmasına neden olmak
to delay something Verb
buharlaşarak azalmasına neden olmak
to reduce Verb
büyük eleştirilere neden olmak
to give rise to much comment Verb
büyük kayıplara neden olmak
to incur large losses Verb
caymasına neden olmak
to knock down a customer Verb
cezai kovuşturmaya neden olmak
to make oneself liable to prosecution Verb
cezai takibata neden olmak
to make oneself liable to prosecution Verb
çok dedikoduya neden olmak
to kick up a dust Verb
çöküntüye neden olmak
to dent one's motor car in a collision Verb
'e neden olmak
to give rise to Verb
esas neden olmak
to be at the bottom Verb
faiz oranlarının çıkmasına neden olmak
to force the interest rates up Verb
faiz oranlarının düşmesine neden olmak
to force the interest rates down Verb
fırlamasına neden olmak
to bump something up Verb
fiyatlarda düşüşe neden olmak
to cause a fall in prices Verb
fiyatların çıkmasına neden olmak
to force prices up Verb
fiyatların düşmesine neden olmak
to force prices down Verb
geç kalmasına neden olmak
to delay Verb
güneş ya da ayın tutulmasına neden olmak
to eclipse Verb
hasara neden olmak
to inflict damage Verb
hoşnutsuzluğuna neden olmak
to discontent Verb
karar vermesine neden olmak
to resolve Verb
karışıklığa neden olmak
to cause a commotion Verb
karışıklığa neden olmak
to throw into disorder Verb
kas kasılmasına neden olmak
to cramp Verb
kaygıya neden olmak
to cause concern Verb
kazaya neden olmak
to bring about an accident Verb
kendi yıkımına neden olmak
to draw upon ruin upon oneself Verb
kendini ayağından vurmak (kendi çöküşüne neden olmak
to shoot oneself in the foot Verb
kim olduğunun anlaşılmasına neden olmak
to identify Verb
kınamaya neden olmak
to incur censure Verb
olmasına neden olmak
to render Verb
ölümüne neden olmak
to take off Verb
ölümüne neden olmak
to carry off Verb
protestolara neden olmak
to bring a storm about one's ear Verb
protestolara neden olmak
to bring forth protests Verb
protestolara neden olmak
to give rise to protests Verb
protestoya neden olmak
to spark protest Verb
protestoya neden olmak
to bring forth protest Verb
rezalete neden olmak
to give rise to a scandal Verb
riske girmesine neden olmak
to compromise Verb
savaşa neden olmak
ac to bring on a war Verb
şehrin alçak kısımlarında sellere neden olmak
to cause floods in the low-lying parts of the town Verb
şiddetli protestolara neden olmak
to draw sharp protests Verb
şikâyete neden olmak
to give cause for complaint Verb
şikâyete neden olmak
to have cause to complain Verb
sonuca neden olmak
to have a result Verb
süprize neden olmak
to strike all of a heap Verb
tehlikeye girmesine neden olmak
to compromise Verb
tereddütüne neden olmak
to give pause to Verb
ülsere neden olmak
to ulcerate Verb
uzlaşmaya neden olmak
to bring about a reconciliation Verb
uzun sürmesine neden olmak
to draw out Verb
yanlış anlaşmaya neden olmak
to give rise to misunderstanding Verb
zarara neden olmak
to cause a damage Verb
sık sık kavga ve hukuki çatışmalara neden olmak suçu
barratry
Turkish-English phrases from Zargan's own database